ÖNSÖZ
Hamd, dini her yönüyle ortaya koymak için Rasul’ünü hak din ve hidayetle gönderen ve âlemlerin rabbi olan Allah’a (c.c.) mahsustur. Allah Teâlâ elçisine hitaben şöyle buyurmuştur: “Ey Peygamber! Biz seni bir şahit, bir müjdeleyici, bir uyarıcı; Allah’ın izniyle kendi yoluna çağıran bir davetçi ve aydınlatıcı bir kandil olarak gönderdik.” Rasul ve nebilerin sonuncusu olan Muhammed b. Abdullah’a da salât ve selam olsun. O, risalet görevini yerine getirmiş, emaneti eda etmiş, ümmetine -samimiyetle- nasihat etmiş, Rabbinin mesajını tebliğ etmek için O’nun yolunda hakkıyla cihat etmiştir. Peygamberlik görevinin her bir aşamasını, beşerin takat sınırları içerisinde olması mümkün en güzel ve kâmil bir şekilde yerine getirmiştir. Böylece Allah’a (c.c.) ve O’nun dosdoğru yoluna davet etmiş, nazil olan her bir şeyi insanlara öğretmiştir. Kendisine iman edip tabi olan, onun öngördüğü mutlu ve huzurlu hayata talip olanlar için her türlü sebep ve vesileye de sarılmıştır. Böylece Allah’ın (c.c.) yardımı, çok şefkatli ve merhametli, yüce ahlak sahibi Muhammed’in (s.a.v.) vesilesi ile müminlerin üzerinde tahakkuk etmiştir. Nitekim Rasul, onların tüm kirlerden arınması, kitabı ve hikmeti öğrenmeleri için var gücüyle çaba sarf etmiştir. Allah Teâlâ şöyle buyurur: “Andolsun, Allah, müminlere kendi içlerinden; onlara ayetlerini okuyan, onları arıtıp tertemiz yapan, onlara kitap ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermekle büyük bir lütufta bulunmuştur. Oysa onlar, daha önce apaçık bir sapıklık içinde idiler.” Diğer tüm peygamberlerin ailesine ve ashabına da selam olsun. Allah’a (c.c.) davet, nasihat ve irşat, iyiliği emretme ve kötülükten sakındırma gibi konuların metodolojisi ve keyfiyetine dair, ilim ve fazilet ehli, İslam dininin meselelerinde hassasiyete sahip kimselerin şahsıma ısrarlarının akabinde bu çalışma ortaya çıktı. İslam dininin kaynaklarından beslenerek, biraz önce sözünü ettiğim konuların usul, erkân ve vesilelerini irdelemeye çalıştım. Allah’a (c.c.) ve O’nun dosdoğru yoluna davet etmenin, nasihat etme ve irşat faaliyetinde bulunmanın, iyiliği emretme ve kötülükten sakındırmanın fıkhına dair Allah’ın (c.c.) yardımı, fazlı ve medeti ile bir gayrete giriştim. Kur’an ve Sünnet’ten (nas), İslam davetçileri ve seçkin ulemadan, teorik ve pratik hikmetlerin değerlendirilmesinden, beşerî kaide ve usul tecrübelerinden elde edilen delilleri derin bir tefekkürle çalışmamı kaleme almaya çalıştım. Kendi güç ve takatimden geçip Allah’a (c.c.) yönelerek O’na tevekkül ederek ve isteklerimi yalnızca O’na sunarak bu çalışmaya başladım. Çalışmamda Hz. Muhammed’e tabi olan ve davet alanında rol üstlenenler için yardımcı olabilecek ve olmazsa olmaz olan genel geçer kaideler, nasihatler, metodolojik etkenler ve davetçide bulunması gereken ahlaki vasıfları belirttim. Bu vesileyle Allah’ın (c.c.) kitabı ve Rasulü’nün gerek kavlî gerekse fiilî sünnetini kendisine yol belirleyenlerin, davet görevini layıkıyla eda edebilmelerinin olanağı artacaktır. Davetçinin kendisini teselli edebilmesi ve motivasyonunun artması için de ayrıca tarih boyunca karşımıza çıkan davetçi kimliği ve iyiliği emredip kötülükten menetmesiyle öne çıkmış şahsiyetlere yer verdim. Elinizdeki eserin konusuyla ilintili olan Kur’an ayetlerini, içeriklerine uygun bir şekilde derleyip sıraladım. Ayetlerin üzerinde tefekkür ederek konuların kategorize edilmesi ise kitabın büyük bir bölümünü kapladı. Bu geniş araştırmada göreceğiniz istinbat ve çıkarımların daha kapsamlı ve daha doğru olabilmesi için bu konularla, anlam ve ihtiva yönünden ilintili olan nasları irdeleyerek temeline inmeye gayret ettim. Nihayetinde eser beş ana bölümden müteşekkil oldu:
Birinci Bölüm: Temel kavramların bulunduğu bu bölüm üç kısımdan oluşmaktadır:
1. Allah’a (c.c.) ve O’nun yoluna davette Rasûlullah’ın (s.a.v.) görevini üstlenen İslam ümmetinin sorumlukları ile nasihat ve irşat, iyiliği emretme ve kötülükten sakındırmanın izah ve beyanı.
2. İslam toplumunun ıslah ve muhafazasında nasihat ve irşat, iyiliği emretme ve kötülükten sakındırmanın etkileri.
3. Kendisine davette bulunulacak insanların sınıflandırılması ve izahı.
İkinci Bölüm: Davetçide bulunması gereken vasıflar.
Bu bölüm altı kısımdan oluşmaktadır:
1. Davetçinin sabırlı olmasının gerekliliği.
2. Davetçinin hitap ettiği insanlara karşı şahsi menfaatlerden kendisini soyutlamasının gerekliliği.
3. Davetçinin güzel ahlaklı ve karakterli olmasının yanı sıra tavsiye ettiğini yapıyor olması.
4. Davetçinin güzel örnek olabilmesi için Allah’ın (c.c.) belirttiği Rahman’ın kullarına ait olan niteliklere sahip olması.
5. Davetçinin konuşma ve bir meseleyi açıklama yetisinin olmasının gerekliliği.
6. Davetçinin ilmî yeterliliğe sahip olmasının gerekliliği.
Üçüncü Bölüm: Davetçiler için genel kaide, nasihatler ve davetçinin kaçınması gereken tehlikelerin ele alındığı bu bölüm iki kısımdan oluşmaktadır:
1. Genel kaide ve nasihatler.
2. Davetçinin kaçınması gereken tehlikeler
Dördüncü Bölüm: Söz ve davranışlarla hidayete iletme, ıslah ve himaye etmedeki farklı metot ve başvurulacak vesileler.
Bu bölüm yedi kısımdan oluşmaktadır:
1. Doğrudan ve dolaylı yoldan davet.
2. Muhatabı yönlendirmede ortaya çıkan engeller ve bunların çözümü.
3. Anlatım çeşitleri ve yöntemler (Hikmet, güzel öğüt ve güzel mücadele).
4. Anlatıma dayalı yöntemler.
5. Medya unsurlarının kullanımı ve bunlara karşı davetçinin sorumlulukları.
6. Peygamber ve davetçilere yönelik, hikmetli siyasette ilahi metot.
7. İslam toplumunun korunması ve kötülüklerin değiştirilmesi.
Beşinci Bölüm: Peygamberler ve onların izinden yürüyen takipçilerinin davet metotlarından pratik örneklerin olduğu bu bölüm dört kısımdan oluşmaktadır:
1. Rablerinin görevlerine dair peygamberlerin izlediği yöntemlerden örnekler.
2. Peygamberlerin dışındaki davetçilerden örnekler.
3. Babaların çocuklarına tavsiyelerinden örnekler.
4. Genel örnek ve tablolar.
Kur’an ayetleri ve Rasûlullah’ın (s.a.v.) kavlî ve amelî sünnetlerinden, doğrudan elde etmiş olduğum çıkarımların yanı sıra bu kitabın konularına dair önceki dönemlerde kaleme alınmış diğer eserlere de bakma imkânım oldu. Elinizdeki eserin ihtiva ettiği konulara uyumluluğunu gözeterek bu kitaplardan da faydalı fikirlere yer verdim. Bu alandaki diğer eserlere bakmış olmamın yanında şunu da belirtmeliyim: İlim adına tasavvur ettiğim çıkarımlara dayalı bu çalışmamın içermesini arzuladığım kapsamlı, genel ve temel ilkeleri tümüyle barındıran bir eserle karşılaşmadım. Dolayısıyla hâlihazırda bulunmayan böyle bir konuyu araştırıp onu esere dönüştürmek, Allah’ın (c.c.) bana lütfetmiş olduğu bir yardım, güç ve kerem ile mümkün olmuştur. Elinizdeki bu çalışmayla başarılı olmuş biri olmayı ümit ederim. Pek çoğu kıymetli, kısmen kaybolmuş ya da dağılmış olan bu alandaki diğer eserlerde, konunun teorik şematiği tamamıyla yer almadığı için, öncesinde sistematik eksikliği bulunan bir alanda, bu eksikliği giderebilmiş olmayı arzuluyorum. Kâdir-i mutlak ve ihsanı bol olan Allah’tan (c.c.) niyazım, bu eserle Müslümanlara faydalı olabilmektir. Aynı konuda araştırma yapan, gayret gösteren, samimi davetçiler ve tecrübeli mürşitler tarafından bu eserin ve bu alanın diğer eksikliklerinin giderilmesi ile nihayet bu konunun köklü İslam ilimlerinden bir ilim hâline gelmesini umuyorum. Bu girişin ardından bana tashih, düzelti, değişiklik, ilave ve tavsiyeleriyle destek olan herkese teşekkür etmeyi bir borç bilirim. Sözlerimizin sonunda âlemlerin rabbi olan Allah’a (c.c.) hamd, O’nun seçkin tüm kullarına da selam ederiz. Abdurrahman Hasan Habenneke el-Meydânî Ümmü’l-Kurâ Üniversitesi Öğretim Üyesi / Mekke-i Mükerreme 18 Muharrem 1416 (h.) / 16.06.1995 (m.)